23 Aralık 2011 Cuma

Bursa'da Yaşayan Tecrübeli Bir Sistem Yöneticisinin Gözünden...


Merhabalar,
Bilişim sektöründe kariyer hedefleyen ve bu uğurda çalışan, kurslara, sertifika eğitimlerine katılmayı planlayan, sınavlara hazırlanan arkadaşlarım ve kardeşlerimle belki onlara bir faydası olur düşüncesiyle şimdiye kadar yaşadığım tecrübelerimi paylaşmak istedim.
Birkaç kişiye bile faydası olursa ne mutlu bana...

Çocuğunu seven ve iyi yetişmesini isteyen her aile gibi benim ailem de beni en iyi okullarda okutmaya çalışmış ve özel dersler, dershanelerle maddi güçleri ölçüsünde takviye etmiş üniversite sınavına hazırlamıştı...

Üniversite sınavı bitti karar (tercih) aşamasındayız, ama ben hangi mesleği seçmek istediğimi, hangi işi yapmaktan mutlu olacağımı dahi bilmiyorum.
Aklımda sadece çocukluğumdan beri izlediğim bilim kurgu filmlerinden kalma şifreleri kıran hackerlar, sistemlere sızan bilgisayar korsanları, onların siyah ekranlarından kayan yeşil renkli yazılar var. Ama nasıl olacak ? Puanım bilgisayar mühendisliğine yetmiyor, zaten yaşadığım şehirde de yok bu bölüm. İki yıllık bilgisayar programcılığı da okumak istemiyorum.


Sonuç olarak o yıllarda yaşadığım şehirdeki sanayi ve iş potansiyelini düşünerek farklı bir bölüm (kimyagerlik) seçip bitirdim ve sonra birkaç sene bu bölüm ile ilgili işlerde çalıştım. Ancak farkettim ki olmayacak bu şekilde, insan sevdiği işi yapmadıkça mutlu ve başarılı olamıyor sadece para için çalışıyor ve kendini hiç geliştiremiyor, zaten bir süre sonra da sıkılıyor. Ne yapıp edip bilişim üzerine bir işte çalışmayı istiyordum.
O sıralarda üniversitelerde network mühendisliği, sistem mühendisliği diye bir bölüm yok. Baktım Cisco CCNA diye bir eğitim var. Önce bu eğitimi Türkiye'de almak istedim fiyatları ve sınavları bile çok pahalıydı. Sonra Londra Metropolitan Üniversitesinde CCNA eğitiminin çok kapsamlı bir şekilde 8 ay boyunca full-time olarak ve çok iyi cihazlarla donatılmış bir laboratuarda bol bol pratik yapılarak öğretildiğini öğrendim hatta fiyatı o zamanlar bizdeki 1-2 aylık kursların fiyatlarına yakın.
Aynı eğitimi aynı üniversitenin bilgisayar mühendisliği öğrencileri okulu bitirirken alıyorlardı ve kurs "post-graduate" yani lisans üstü eğitim olarak geçiyordu.
Düşünsenize Londra'da network sistemleri üzerine eğitim alacağım ve Cisco sertifikası alıp yurda döneceğim. Aynen de öyle oldu, o eğitimi aldım.
Eğitim sırasında kendi Cisco eğitimi kitabımı yazacak kadar çok bilgi ve tecrübem oldu. Ayrıca okul paramı ödeyen çok sevdiğim dayıma mahçup olmamak ve sevdiğim iş üzerine çalışmak adına, hayatımda çalışmadığım kadar çok çalıştım, gayret gösterdim ve sertifikamı alıp yurda döndüm.

Tabi yeni gelmişim beklentilerim yüksek, işler kapımda kuyruk olacak sanıyorum, Türkiye'de Cisco eğitimleri, sınav merkezleri henüz yeni popüler olmuş, üniversiteler de bile hocalar network mühendisliği eğitimlerine ağırlık vermiş bazıları kurslar açmış.
İşe girmeden önce tabi askerlik bitmeliydi, hemen askere gittim, hayallerim gizli istihbarat içinde network sistemleri üzerine bir işte çalışmak ve sivil hayatımdaki işim öncesi müthiş bir tecrübe kazanmak, belki de askerden sonra da devam edebilirdim kim bilir, tabi gittiğim askeri birlikte internet olsaydı. :)

İnternetsiz geçen 6 aydan sonra henüz askerlik bitmeden iş başvurularımı internetten yaptım.
Teskereyi alıp Bursa'ya dönüyorum ertesi gün iş görüşmem var düşünün o kadar hevesliyim.

Ve iş görüşmelerime başladım, bir, iki, üç... Bu ne ya ? Ne oluyoruz ? Ben bu teklif edilen ücretlere çalışırsam o kursun parası 3 senede ancak çıkar !
Ne ? Bursa'da sadece 2 tane datacenter mı var ? Holdingler ? Bankaların Merkez Datacenterları ? Nerede Cisco switchler, routerlar, kapımda bekleyen işler...
Türkiye'de servis sağlayıcılar ve datacenterlar arasında sadece BGP protokülü var ? Diğer öğrendiğim aylarca konfigüre ettiğim kafa patlattığım protokoller ne olacak peki ?

Sonuçta yine farklı işlerde çalıştım taki bir datacenter tarafından teklif alıp da hosting ve web sunucu kiralama işine girene kadar.
Tabi ben bu konuları öğrenmemiştim zaten bir eğitimi de yoktu ( artık var :) bilgiyazan.com ) herşeye sıfırdan başladım, işler aslında böyleymiş ve Türkiye'de datacenterlar çoğunlukla bu işi yapıyorlarmış.
Neyseki sonunda ben de sevdiğim işi yapıyorum, önümde her gün siyah ekranlar var, ekranımdan kodlar, IP ler, şifreler, yeşil yazılar kayıyor...
Hacker olamadım belki ama artık hackerlar, lamerlar, saldırı yapanlar (dos, ddos, botnet), shell ve index atanlar, spamcılar... hayallerimden ve bilim kurgu filmlerinden hatırladığım kişiler değil her gün muhattap olup yakından takip ettiğim, birebir faaliyetlerini gözlemleyip büyük ölçüde engellediğim kişiler haline geldi. (Ne kadar heyecan verici, değil mi ?:)

Ve karar verdim ben de bundan sonra bu işi benim gibilere öğreteceğim, gerçek hayatta kullanamayacakları boş teorik bilgilerle vakit kaybetmesinler, bu işi gerçekten yapan kişilerden bu işi öğrensinler paralarını ve en önemlisi zamanlarını boşa harcamasınlar diye !!!

Saygılar,

Gökşin Enki